19 Mar 2011

"Ama insandı o.
Ümitlerini, sevdalarını ve en önemlisi mutluluğunu tek bir insan bağlamayacak kadar ‘akıllı’ olmalıydı.
Yaşanmamışlığın acısı umurunda olmamalıydı. İnsanlara ve onların gerekli gereksiz tüm nidalarına ayak uydurmalıydı.
Mabetlerde ilelebet tutsak kalınmalıydı, dışarıdaki eflatun çiçeklereyse uzaktan bakılmalıydı.
Güzel olan haklı olan her şey;
Güzelliğine ve haklılığına rağmen,
Ne olduğu bellisiz bir vurgunun ortasında bırakıldı.
Ve ‘yaşa’ denildi. Güzellik için haklılık için, aşk için belki.
Velhasıl kural bozulmadı.
Biz bozulacağını ümit ettik.
Önemli olan ne gitmenin ne kalmanın verdiği zorluktu. Önemli olan bir aşk vardı, bir o kaldı geriye.."