21 Ara 2010

En Uzun Gece

Gökyüzü karanlığını saldı yine üzerimize..yeryüzünün en karanık günü mü bugün? En uzun gecesi yarın oysa ki..Depresif modlar için en uygun zaman, hayat yargılamaları için de..Aman kimse kesmesin bileklerini, çünkü en uzun gecelerin en uzun günleri de var..güzel ve naif hikayelerin mutlu sonları da..
Kendi hayatlarımızın yargıcı, kendi hayallerimizin celladı olurken kendi sonlarımızın şarkısı "bir gün daha " lara saplanıp kalacak, oysa belki de birgünümüz daha olmayacak yarına dair. Zaman akıp gidecek avuçlarımızdan, ama kimse kestiremeyecek belki yarın bugünden daha iyi olacak.
İnsanın hayallerini kaybetmesi demek, kendi hayat senaryosuna yabancılaşması demek, yeni gelenleri, onu sevenleri elinin tersiyle itmesi demek, bu yabancılaşmanın sadece bir emaresi olarak kalacak.
En uzun geceleri hayatımızın "bir günü " daha heba ederken avuçlarımızda, birlikte yaşanacak tüm anı olacakları da beraberinde götürmesi demek, kim tasavvur eder yaşanamayanları, ellerinden kayıp gidenler "belki" lere mahkum ederek.
Gözlerinin içine baktığınızda tüm ruhunu derinlemesine gördüğünüz kaç kişi var hayatlarınızda? Bir tek yüzündeki değişen o hüznü sevdiğiniz, maskelerinden arınmış, bütün saflığıyla varını yoğunu dürüstçe önünüze serip oyunlar oynamayan kaç insan var yanınızda? Bir başına yalnızlığını oyuncak edip, ha bire kendi yarasını kanatan, acılarıyla oyun oynayan ve sevgisizlikten yakınan?
Ne kadar eksik insanlar oysa ne kadar yalnız..kendi yalnızlığından kaleler örüp onun içine saklanan, çıkartmak için elinizi uzattığınızda türlü bahanelerde o kalenin içlerine saklanan hayatlar, oysa çıkmak isteseler..Dünyanın bütün ışıkları en uzun gecelerini aydınlatacak, onlar için açılan kolları, zarar gelecek diye itmeden, türlü hesaplamalara gitmeden, hayatlarını kalkınma teşkilatının beş yıllık planları gibi hesaplamadan yaşamak, karşısındakini sevdiğine bin pişman etmeden, dürüsçe karşısında durup yüzleşerek anlatsalar dertlerini belki de kurtulacaklar o hayatlarının en uzun gecesinden.
Hayat cesaretli olanlara bedeller ödetmez, bedel ödeyenler kendi hayatlarından korkanlar olur yalnızca, korkmak için haklı sebeplere sahip olsalar bile..
Biliyorum sil baştan yapmak zordur, giden gitmişse de gidene çare yoktur, çok da memnunlardır ki yerlerinden dönmezler ama gelecek olanlara açık olsun kapılarınız. Sizi seven ve önemseyen insanların size açılan kollarını türlü bahanelerle itmeyin. Yaklaşın onlara korkmayın, korkmayın gelecek olan günlerin getirdiklerinden. Yarın yeryüzünün en uzun gecesi olacak, siz de "bir gün " daha geçmesini beklemeden, onsuz geçirdiğiniz günleri sayıp dökmeden, hayatlarınızı "en uzun gecelere" mahkum etmeyin. Çıkın hayatınızın en uzun gecesinden, sizi gerçekten seven insanların kıymetini bilin ve  asla size açılmış kolları itmeyin. Yeryüzünün en uzun, en güneşli günleri bilin ki çok uzağınızda değil. Kendi hayat yelkenlinizin dümenine geçin, uzun ve güneşli günlere açın hayat hikayenizi. Farkında olun ki en uzun geceyi kurgulayan, en uzun günü de kurgulamıştır sizin için, "bir gün" ünüz daha olsun yeter ki...
Özge Zengin 21 Aralık'10  Ankara.